CİNSİYET DEĞİŞTİRME DAVALARI-CİNSİYET DEĞİŞTİRME NEDİR-KİMLER DAVA AÇABİLİR-ŞARTLARI NELERDİR

Cinsiyet Değiştirme Davası, Cinsiyet Değişikliği İşlemlerinin Hukuki Boyutu 2023

 

Cinsiyet Değiştirmek Ne Demektir?



Cinsiyet değişikliği, transseksüel yapıda olan bireylerin ruh sağlıklarının gerektirmesi halinde mahkeme onayıyla ve tıbbi prosedürlere uygun olarak kişinin cinsiyetinin ve nüfus hanesinde yer alan cinsiyet kaydının değiştirilmesi anlamına gelmektedir.


Cinsiyet değiştirme ise kadından erkeğe veya erkeğin kadına dönüştürülmesini sağlayan tıbbi müdahaleye verilen isimdir. Erkekten kadına dönüşümü sağlayan ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı 1950 yılında Danimarkalı Doktor Christian Hamburger tarafından gerçekleştirilmiştir ve George Jargensen Christine Jangensen olmuştur.

 

Türk Hukukunda Cinsiyet Değişikliği


Türk hukukunda cinsiyet değişikliği ile ilgili ilk düzenleme Medeni Kanunumuzda 1988 yılında yapılan değişiklik ile söz konusu olmuştur. 1988 yılında 3444 Sayılı Kanun ile EMK m.29 hükmüne eklenen ikinci fıkra3 ile doğumdan sonra meydana gelen cinsiyet değişikliğinin sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi halinde nüfus sicilinde de gerekli düzeltmenin yapılmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.

 

Türk Hukuk Sisteminde, kişilerin cinsiyet değiştirebilmeleri öncelikle mahkemeden bu hususa ilişkin onay alınmasına bağlıdır.

 

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun m.40 hükmüne göre; cinsiyet değiştirmek isteyen kimse mahkemeye şahsen başvurarak cinsiyetinin değiştirilmesini talep edebilecektir. Mahkeme bu istem karşısında cinsiyet değişikliğine izin verebilmek için istem sahibinin 18 yaşını doldurmuş olması, evli olmaması, transseksüel yapıda olup cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli olarak yoksun bulunduğunu bir eğitim araştırma hastanesinden alınacak resmi bir sağlık kurulu raporuyla belgelemiş olması şartlarını arayacaktır.



Cinsiyet Değiştirme Davası Nedir?



Cinsiyet değiştirme davası, yukarıda açıklamış olduğumuz cinsiyet değiştirme sürecinin hukuki ve en önemli boyutunu oluşturmaktadır. Zira; mahkemeden cinsiyet değişikliğine ilişkin karar almadan cinsiyet değiştirmek mümkün değildir.

Cinsiyet değiştirme davası: isim değiştirme davası, soyisim değiştirme davası, yaş düzeltme davası ya da anneliğin tespiti davası gibi bir çeşit nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır denilebilir. Ancak özel olarak yukarıda defaatle bahsetmiş olduğumuz üzere tıbbi operasyon iznini de ihtiva etmektedir. Bu nedenle kendine has, özel nitelikli bir dava olduğu görüşü de haklılık kazanmaktadır. Ancak en nihayetinde bu dava, nüfus kaydında ilgili cinsiyet kaydının değişikliği ile sonuçlanan bir hukuki süreçtir.



Cinsiyet Değiştirmek İçin Gereken Şartlar Nelerdir?



Cinsiyet değiştirme davasının şartları, Türk Medeni Kanunumuzun 40. maddesinde düzenlenmiştir.

 

Bu madde hükmüne göre cinsiyetini değiştirmek isteyen kişi aşağıdaki koşullara sahip olmalıdır.

 

  • 18(on sekiz) yaşını doldurmuş olmalı,
  • Evli olmamalı,
  • Transseksüel yapıda olmalı,
  • Bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olduğunu belgelemiş olmalı,
  • Mahkemeden cinsiyet değişikliğine ilişkin izin almalı,
  • Mahkemenin vereceği iznin sonrasında, verilen iznin amacına ve tıbbi yöntemlere uygun olarak cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeli,
  • Cinsiyet değişikliği ameliyatının gerçekleştirilmiş olduğuna dair resmi sağlık kurulu raporu almalı,
  • Mahkemece nüfus kaydında gerekli düzenlemenin yapılmasını talep etmelidir.
  •  

Cinsiyet Değiştirme Davasının Tarafları



Cinsiyet değiştirme davasında davacı, cinsiyet değişikliğini talep eden taraftır. Cinsiyet değişikliği davası çekişmesiz yargı işidir. Ancak nüfus kaydının düzeltilmesini de kapsadığı için davalı nüfus müdürlüğüdür.


Cinsiyet Değişikliği Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme



Cinsiyet değiştirme davasında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Cinsiyet değiştirme davasında yetkili mahkeme ise, davacının yerleşim yeri mahkemesidir.



Cinsiyet Değiştirebilmek İçin Üreme Yeteneğinin Kaybı Şartı Aranmakta Mıdır?




Türk Medeni Kanunun 40. Maddesinde yer alan üreme yeteneğinin kaybı şartı  Anayasa Mahkemesinin 29.11.2017 tarihinde vermiş olduğu 2017/130 Esas, 2017/165 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Böylece artık mahkemelerin cinsiyet değişikliğine onay vermeleri için, kişinin üreme yeteneğinden sürekli bir biçimde yoksun bulunduğuna ilişkin rapor alınması gerekliliği ortadan kalkmış bulunmaktadır.

 

YARGITAY KARARLARI

8. Hukuk Dairesi 2017/7453 E. , 2018/2260 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfusta Cinsiyetin Düzeltilmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde, cinsiyet değişikliğine izin verilmesi, yasal koşullar gerçekleştiğinde de nüfus kaydında buna uygun cinsiyet ve isim düzeltiminin yapılması istenmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi kapsamında cinsiyet değişikliği için izin verilmesi ve cinsiyet değişikliğinin nüfusa tescili istemine ilişkindir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40.maddesinde cinsiyet değiştirme ve cinsiyet değiştirme için aranan şartlar düzenlenmiş olup buna göre; cinsiyet değiştirmek isteyen kimse mahkemeye şahsen başvurarak cinsiyetinin değiştirilmesini talep edebilecektir. Mahkeme bu istem karşısında cinsiyet değişikliğine izin verebilmek için istem sahibinin 18 yaşını doldurmuş olması, evli olmaması, transseksüel yapıda olup cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemiş olması şartlarını arayacaktır. Bu şartların yerine gelmesiyle cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek ve verilen izin kararı doğrultusunda kişi cinsiyet değişikliği ameliyatı olabilecektir. Cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde ise bu defa mahkemeden nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunularak yeni durum nüfus siciline işlenebilecektir.
Cinsiyet değiştirme kanundaki düzenlemeye göre iki aşamadan oluşmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasında tahdidi olarak sayılan şartların varlığı halinde mahkemece cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek, maddenin ikinci fıkrasında ise; birinci fıkra gereği verilen ve kesinleşen cinsiyet değişikliğine izin kararına bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Yani cinsiyet değişikliği için; ilk önce cinsiyet değişikliğine dair mahkemece izin kararı verilmeli ve bu izin kararına istinaden gerekli cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmalıdır. Daha sonra açılacak davada ise mahkemece, cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Özetle; TMK 40. maddesine göre, iki ayrı dava mevcut olup, birinci fıkrada cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası, ikinci fıkrada ise cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davası düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerledirildiğinde; davacının iddiası Almanya’da cinsiyet değişikliği için ameliyat olduğu ve bu ameliyatlara dair rapor suretlerinin tercümelerini dosyaya sunmuştur. Ancak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 29.01.2016 tarih ve 242 sayılı raporuna göre davacının sunulan belgelere göre cinsel değişiklik ile ilgili bir cerrahi işlem uygulanmadığı bildirilmiştir. Dolayısı ile Kanunun 40. maddesindeki cinsiyet değişikliği için ameliyat aşamasının geçildiği kabul edilemez. Ancak mahkemece davacının durumu ile ilgili iki ayrı sağlık kurulu raporu alınmış, sunulan raporlar Kanunun aradığı hususları ihtiva etmemektedir. Şöyle ki; cinsiyet değişikliğine izin için ilk raporda olması gereken husular; cinsiyet değişikliği talep eden kişinin transseksüel yapıda olup olmadığı, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığı hususları açıkça raporda belirtilmelidir. İlk aşama yani cinsiyet değişikliği ameliyatı tamamlandıktan sonra ikinci aşamada ise, nüfus kaydında düzeltme yapılabilmesi için cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması gerekmektedir.
Buna göre mahkemece yapılacak iş; cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davasının eldeki dosyadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydı yapılarak cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası ve izin verilecekse tıbbi yöntemlere uygun cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin “Resmi Sağlık Kurulu Raporu” sunması için imkan tanınıp, bunun sonucuna göre karar verilmesi; cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası yönünden ise, davacının bizzat yurt dışı tedavi belgeleri ile birlikte bir eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak;
1-Transseksüel yapıda olup olmadığı,
2-Cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığı,
3-Üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınıp oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Leave a Comment